Covid-19 varyant virüslerinde de etkili olduğu ispatlandı!
Okulların açılmasıyla birlikte pandemiyle mücadelenin daha da önem arz ettiği bu günlerde ebeveynlerin alacağı önlemler arasında bitkisel destek ürünleri de yer alıyor. Fakat ürünlerin güvenilirliğine ve içeriğine dikkat etmek gerekiyor. Türkiye’nin önde gelen bilim kuruluşu tarafından Ağustos 2021’de başlatılan çalışmada, nar kabuğu özütü, zencefil ve zerdeçal içeren bitkisel formüllü pastilin, Covid-19’u yok ettiği gibi varyantlarına karşı da etkili olduğu ispatlandı. 14 Eylül Salı günü (bugün) Ortaköy Feriye’de düzenlenen basın toplantısında Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Cenkçi’nin araştırma sonuçlarını paylaşarak toplum sağlığı ve koruyucu önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştılar.
Pandemiyle mücadelenin devam ettiği bu günlerde yüz yüze eğitimin yeniden başlamasıyla birlikte çocukları koruma altına alacak önlemler, her ebeveynin bir numaralı gündemi oldu. Henüz aşılama yapılamayan 12 yaş altı çocuklar için maske, mesafe ve hijyen tedbirlerinin yanı sıra bilimsel kanıta dayalı doğal besin takviyelerinin önemi de uzmanlar tarafından sıklıkla vurgulanıyor.
Türkiye’nin önde gelen bilim kuruluşu, yaptığı araştırma sonucunda, nar kabuğu özütü içeren pastilin, Covid-19 başta olmak üzere MERS, SARS gibi virüsleri yok ettiğini onayladı. Nar kabuğu özütü, zencefil ve zerdeçal içeren formülün son olarak koronavirüs varyantları üzerinde etkinliği de araştırıldı. Geçtiğimiz ay tamamlanan İngiliz varyantı üzerinde yapılan çalışmada, Türkiye’de laboratuvar ortamında araştırması yapılan nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil içeren formüle edilmiş ağızda eriyen ürünün, virüsün hücre içerisine girmesini engellediği görüldü. Ürün son olarak Hindistan’da hastalar üzerinde destek tedavi olarak denendi. Çalışmalar, nar kabuğu özütlü bitkisel formülün Covid-19 virüsünün varyantlarına karşı da etkili olduğunu gösterdi.
Bitkisel Formüller İngiliz Varyant Virüsünde de Etkili
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “İlk araştırmada bildiğimiz koronavirüs üzerindeki etkinlik araştırılmıştı. Burada etkili olduğu 120 saatlik ölçüm süresi içerisinde belirli bir seyreltileme durumunda koronavirüsün gelişmesini 42 saat engellediği görüldü. Ancak virüs mutasyonlara uğramaya devam ediyor ve bu defa İngiliz varyantı üzerinde araştırma yapıldı ve orada aynı etki görüldü. Ağızda kullanıldığında virüsün hücre içerisine girmesini engelleyebilecek. Çünkü virüsün giriş kapısı ağzımız ve burnumuz. O nedenle de maske kullanımına önem veriyoruz. Virüs hücre içerisine girdiğinde kendisini dağıtıyor ve yeni yeni virüsler meydana geliyor. Bunun önlenmesini sağlamamız lazım. Bu nedenle de ağız ve burun için bir bariyer gerekiyor. Maskenin yanı sıra en etkili ajanların bitkisel ürünler olduğu gösterildi” değerlendirmesinde bulundu.
Aşının önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Aşının etki şekli farklı, aşı antikor geliştiriyor ve tüm bedenin korunmasını sağlıyor. Tam bir koruma için her şeyi birlikte uygulamak lazım. Maske, mesafe, aşı bunların hepsine dikkat etmek gerekiyor. Bu bitkisel formülde zencefil, zerdeçal ve nar kabuğu ekstresi yer alıyor. Her 3 bileşen de fenolik maddeler taşıyor. Bunlar son 20-30 yılın en önemli bitkisel içerikleri arasında. Bu varyantlar üzerinde yaptığımız çalışmanın sonucu gibi herhangi bir mutasyona karşı güçsüzlüğü söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
Kapalı Ortamlara Dikkat!
Düzenlenen basın toplantısında Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman konuyla ilgili şunları söyledi; “in vitro laboratuvar ortamında yapılan çalışmalardır ve standardizedir. Araştırmaların genel kabulü için in viro denilen insan çalışmalarına ihtiyaç vardır. İtalya’da asemptomatik (belirti göstermeyen) PCR pozitif hastalarda bitkisel preparatın kullanımının 3. Gününde PCR testi yüzde 90 oranında negatife döndü. Burada önemli olan, ürünün ağızda durması ve 3 saat süreyle etkisini sürdürmesi. Hindistan’da ise belirtisi olan ancak evde takip edilen hastalarda öksürük sürelerinde kısalma gözlemlendi.
Şu anda hastalığın yayılması anlamında daha tehlikeli olan kapalı ortamlara geri dönüyoruz. Bu nedenle nar kabuğu özütü içeren bu preparatların kullanımı bariyer etkisi gösteriyor. Dolaşıma girmeden, ağızda virüsü engelliyor. Böylece vücuda girmiyor.”
Dilek Arman, bağışıklık sistemimizi güçlendirme adına başka neler yapabiliriz, sorusuna da şöyle cevap verdi: “Dengeli beslenme ve iyi uyku çok önemlidir. 7 saatin altında uyuduğumuzda grip bile daha ağır seyreder. O nedenle maske, mesafe, hijyen kurallarına uyulması ve tabii ki aşı olmak çok önemlidir. Ancak maalesef bu davranışlar toplumumuzda bir tutum haline gelmedi. Şu anda yoğun bakımda yatan 2. büyük hasta grubunu oluşturanlar, ileri yaş grubunda olup 3. doz aşıyı olmayanlar. Örneğin Ocak ayında aşı olan bir kişi söz konusu ise 9 ayın ardından aşı etkisini gösteremiyor”.
Çocuklarda Pastil Kullanımı
Korona virüsle mücadelede hem çocuklar hem de yetişkinler için en önemli yardımcıların pastiller olduğunu vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Cenkçi’nin: “Okulların açılmasıyla birlikte ebeveynler endişeli, bu endişe çocuklara da yansıyor ve onlar da tedirgin oluyor. Çocuklar için maske zorunluluğu var ama okullarda uygulamada zorluk yaşıyoruz. Örneğin, çocuk hapşırıyor ama bu esnada maskesini çıkartıyor. Ya da maskesini çıkartırken, maskeyi iplerinden değil, ağız kısmından tutarak çıkartıyor. Bu yanlış. Çocuklarımıza maskeyi nasıl çıkarması gerektiğini de öğretmeliyiz. Bunun sonucunda Covid-19 çocuklar arasında artıyor. Önerimiz, öncelikle aile bireylerinin aşı olması, sonra da çocuğa doğru maske kullanımı, mesafe ve hijyen kurallarının öğretilmesi. Bir de özellikle çocuklarda kronik hastalık varsa, standardize bitkisel formüller kullanılmasını öneriyoruz” dedi.
Çocuklarda doğru pastil kullanımının detaylarını anlatan Cenkçi, “Çocuklar özellikle pastil kullanırken, şekersiz pastilleri tercih etmeli. Pastilin ağızda kalıp eritilmesi gerekiyor oysa çocuklar genellikle bu ürünleri şeker gibi yiyorlar. 5 yaş üstü çocuklar pastilin nasıl kullanılması gerektiğini daha iyi anlıyor. Çocuklarımıza ürün kullanımını dikkatle anlatmalıyız. Şeker gibi parçalayarak yemeden ağızda bütün olarak tutması gerektiğini anlatmalı ve pastil kullanımından sonra bir saat süreyle yiyecek ve içecek tüketilmemesi gerektiğini söylemeliyiz. Benim tavsiyem çocuklarınızı servise bindirirken ve bir de gece yatmadan bir saat önce dişlerini fırçaladıktan sonra pastil kullanımını sağlamanız yönündedir. Ayrıca PCR testleri çocuklar üzerinde travmatik etki yaratabileceğinden ebeveynler olarak kendi endişemizi bastırmalı ve iki gün süreyle evde belirtileri takip etmeliyiz, belirtiler devamlılık gösterirse hekimin tavsiyesiyle PCR testi yaptırmalıyız”.