Jasmina Luboder-Leković’in Yeni Kitabı: “Ruhun Dilini Konuşan Tevazu” Yayınlandı

Özün yanılsamalarla örtüldüğü, kelimelerin anlamını yitirdiği bir çağda, sözcükleri kutsal bir deneyim olarak yaşayan nadir aydınlardan biri olan Jasmina Luboder-Leković, yeni kitabı “Ruhun Dilini Konuşan Tevazu” ile okuyucularıyla buluştu. Gazeteci, şair ve hikâye anlatıcısı olan Jasmina, eserinde insan ruhunun derinliklerine dokunuyor.

Karadağ’ın Rožaje kentinde, Hajla Dağı’nın eteklerinde doğan yazar, memleketinin ruhunu yalnızca düşüncelerinde değil, kelimelerinde de taşıyor. Sözlerinde mütevazı, düşüncelerinde ise zengin olan Jasmina Luboder-Leković, modern dünyanın dayattığı kalıpların ötesine bakabilen bir yazar olarak öne çıkıyor. Günümüz insanının dijital dünyada daha fazla zaman geçirdiğini ancak ruhsal olarak gittikçe daha da yalnızlaştığını vurgulayan yazar, “Dijital okuryazar ama ruhsal olarak cahil bir çağda yaşıyoruz” diyerek çağımızın en büyük çelişkisine dikkat çekiyor.

Şiirlerinde ve düşüncelerinde sembolizmi ustalıkla işleyen Jasmina, edebiyatta Kafka, Selimović, Andrić, Bašić ve Bukowski gibi kimlik, içsel çatışmalar ve varoluş mücadelesini işleyen yazarların izinden gidiyor. Son okuduğu kitabın Dönüşüm olması da tesadüf değil; yabancılaşmayı ve dönüşümü sorgulayan bir metni, kendi düşünce dünyasıyla harmanlıyor.

Jasmina Luboder-Leković’in “Ruhun Dilini Konuşan Tevazu” adlı kitabı, modern insanın ruhsal arayışını, içsel sorgulamalarını ve kelimelerin ötesinde saklı anlamları keşfetmek isteyenler için etkileyici bir okuma deneyimi sunuyor. Yazarın derinlikli anlatımı, okurlarına sadece bir metin sunmuyor, aynı zamanda kendilerini ve dünyayı farklı bir gözle değerlendirme fırsatı veriyor.

“İnsanların sadece izlenmeye değil, görülmeye de ihtiyaç duyduğunu öğrendim.” diyen Jasmina Luboder-Leković’in yeni kitabı, edebiyat dünyasında yankı uyandırmaya aday.